Öğrenme Analitiği: Bilmeyi ve Öğrenmeyi Ayırmak
Günümüz eğitim sistemleri, teknolojinin gelişimiyle birlikte büyük bir dönüşüm geçiriyor. Geleneksel sınıf ortamlarının yerini dijital platformlar, çevrimiçi kaynaklar ve çeşitli öğrenme araçları alıyor. Bu yeni eğitim ekosistemi, çalışanların daha verimli öğrenmelerine olanak tanırken, öğreticilere de eğitim süreçlerini iyileştirmek için değerli bir veri kaynağı sunuyor. Bu yeni ve hızla gelişen alanın adı: Öğrenme Analitiği.
Veri artık hiç olmadığı kadar önemli. Satış ekiplerinin satış verileri olmadan başarılı olması ne kadar zor ise, öğrenme süreçlerinde de öğrenme analitiği olmadan başarı sağlamak bir o kadar zordur. Çünkü ne kadar öğrendiğinizi, hangi kalitede öğrendiğinizi ya da ne kadar sürede bu bilgiyi edindiğinizi bilmeden, öğrenmenin kalıcı olup olmadığını anlamak oldukça zordur. Dolayısıyla, öğrenmenin bir kazanım mı yoksa zaman kaybı mı olduğunu bilmek için ölçümleme kaçınılmazdır.
Öğrenme Sürecini Nasıl Ölçmeliyiz?
Öğrenme analitiği, sadece ne bildiğimizi değil, nasıl öğrendiğimizi anlamak için de kritik veriler sunar. Ancak bu verileri kullanmadan önce, ölçümlemedeki hedefimizin ne olduğunu net bir şekilde belirlememiz gerekir. Bu hedefler şu şekilde kategorize edilebilir:
- Çalışanların bilgiyi biliyor olması,
- Çalışanların bilgiyi öğrenmesi,
- Çalışanların öğrendiklerini uygulaması,
- Çalışanların bilgiyi hatırlaması.
İhtiyaç analizi görüşmelerinde sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biri, yöneticilerin “öğrenme”yi gerçekten ne kadar hedeflediğidir. Yapılan gözlemler gösteriyor ki, pek çok durumda hedef öğrenme değil, yalnızca bilgi edinmek. Bu, istek ve hedefler arasındaki bir uyumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor.
Öğrenme Analitiğinde Sık Kullanılan Göstergeler
Öğrenme analitiği, çalışanın eğitim sürecindeki ilerlemesini ve performansını ölçmek için çeşitli göstergeler sunar. En sık kullanılan göstergeler şunlardır:
- Başlama Durumu: Bir eğitime başlamak, çalışanın o konuya merak duyduğunun bir göstergesidir. Bir çalışanın bir konuyu merak edip eğitime tıklaması, ilginin ve öğrenmeye olan isteğin ilk adımıdır.
- Tamamlama Durumu: Eğitimi tamamlama oranı, çalışanın eğitim içeriğiyle ne kadar etkileşimde olduğunu gösterir. Bu, eğitimin çekiciliği ve kullanıcının eğitimle ne kadar ilgilendiğinin net bir göstergesidir.
- Başarı Durumu: Eğitimin başarıya ulaşmasının anahtarı, çalışanların öğrendikleri bilgileri gerçekten anlayıp anlamadığıdır. Bu, sadece eğitime başlamak veya tamamlamakla ilgili değildir; burada asıl önemli olan, bilgiyi ne kadar öğrendiklerini ölçmektir. Bu ölçüm, bilgi düzeyini değerlendirmek için sorular sormak ve elde edilen yanıtları analiz etmekle mümkündür.
Davranış Odaklı Göstergeler
Yöneticilerin asıl peşinde olduğu şey, bilgiyi öğrenmenin ötesinde, bu bilgiyi uygulama yeteneğidir. Davranış odaklı göstergeler burada devreye girer. Bu göstergeler, çalışanların öğrendikleri bilgileri iş ortamında nasıl uyguladığını anlamak için kullanılır. Kilit soru şudur: Çalışan, öğrenmesi gereken davranışı sergiliyor mu?
Eğer cevabınız “evet” ise başarıya ulaştınız demektir. Ancak “kısmen evet” diyorsanız, çalışanların bazı noktalarda bilgi eksikliği olabilir. “Hayır” cevabı alıyorsanız, öğrenme sürecini yeniden değerlendirmek ve gerekirse baştan tasarlamak gerekir.
Öğrenme Analitiğinde Diğer Kullanılabilecek KPI’lar
Öğrenme analitiği sürecine daha fazla derinlik kazandırmak ve eğitim verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için aşağıdaki ek KPI’lar da kullanılabilir:
- Öğrenme Hızı: Çalışanın yeni bilgiyi ne kadar sürede öğrendiğini ölçer.
- Etkileşim Oranı: Eğitim materyaliyle ne kadar etkileşimde bulunulduğunu gösterir.
- Dönüşüm Oranı: Öğrenilen bilgilerin pratikte ne kadar etkili kullanıldığını analiz eder.
- Eğitim Verimliliği: Eğitim modüllerinin iş performansına katkısını ölçer.
- ROI (Yatırım Getirisi): Eğitime yapılan yatırımın geri dönüşünü hesaplar.
- Memnuniyet ve Geri Bildirim: Çalışanların eğitim deneyimi hakkında geri bildirim sağlar.
- Yetkinlik Gelişimi: Eğitim öncesi ve sonrası yetkinlik seviyesindeki gelişimi gösterir.
- Hatırlama Oranı: Çalışanların öğrendikleri bilgiyi ne kadar süre hatırladığını ölçer.
- İlerleme İzleme: Çalışanların uzun vadeli öğrenme hedeflerine ne kadar yaklaştığını izler.
- Sertifikasyon Oranı: Eğitim sonrasında alınan sertifikaların oranını gösterir.
Öğrenme Analitiği ve Gelecek
Teknolojiyle iç içe olan bu yeni öğrenme ve bilme düzeyinde, öğrenme analitiği tüm çalışanlara rehber olabilir. Ancak sayısal analizlerin doğruluğunu ve etkisini kanıtlamak için, sahada olup bu verileri gerçek dünya ile kıyaslamak da büyük önem taşır.
Sonuç olarak, öğrenme analitiği sadece öğrenme sürecini değil, öğrenmenin kalitesini de derinlemesine anlamamızı sağlar. Bu, hem çalışanların hem de kurumların daha etkili ve verimli bir öğrenme deneyimi elde etmelerine olanak tanır. Teknoloji ilerledikçe, öğrenme analitiği ile bilme ve öğrenme arasındaki ayrımı daha net bir şekilde görebileceğiz.
InfinityLMS’te Örnek Bir Öğrenme Analitiği Sonucu
InfinityLMS, öğrenme analitiğini detaylı bir şekilde raporlayarak hem çalışanlarınızın performansını hem de eğitim sürecinin verimliliğini takip etmenizi sağlar. İşte InfinityLMS üzerinde oluşturulmuş örnek bir öğrenme analitiği raporu:
- Başlama Durumu: Çalışanların %92’si eğitime başlama ilgi göstermiştir.
- Tamamlama Oranı: %78 tamamlama oranıyla eğitim başarıyla tamamlanmıştır.
- Başarı Durumu: Eğitimi tamamlayan çalışanların %85’i sınavdan geçerli not almıştır.
- Hatırlama Oranı: 1 ay sonra yapılan değerlendirme sınavında %72’lik bir hatırlama oranı gözlemlenmiştir.
- Eğitim Verimliliği (ROI): Eğitime yapılan yatırımın geri dönüş oranı %150 olarak hesaplanmıştır.
- Yetkinlik Gelişimi: Eğitimin başında %65 olan yetkinlik seviyesi, eğitim sonrası %85’e yükselmiştir.
- Memnuniyet Skoru: Eğitimden memnuniyet oranı, çalışanlardan alınan geri bildirimlerle %90 olarak değerlendirilmiştir.
Bu göstergeler, InfinityLMS‘in sadece öğrenme süreçlerini takip etmenizi değil, aynı zamanda eğitimlerin uzun vadeli etkisini ve çalışan performansına katkısını net bir şekilde anlamanızı sağlar.
