Biz Anunnakiler bir süredir Dünya’da yapay zekâ (AI) fırtınasını gözlemliyoruz.
Kurumlar yapay zekâ entegrasyonu konuşuyor, eğitimler hızla açılıyor, LinkedIn’de “AI Çağı Başladı” postları havada uçuşuyor.
Ama sonra bir şey oluyor:
Aynı kurumun toplantısında biri, titrek bir sesle şunu söylüyor:
“Yapay zekâ tehlikeli, dikkat edelim…”
Ve sonra?
O kişi öğle arasında ChatGPT’ye şu soruyu yazıyor:
“Sunumu nasıl daha havalı yaparım?”
Ve ekran görüntüsünü kaydediyor.
Biz Anunnakiler gülmekten yıldız tozuna boğulduk.
Gözlemlerimiz
- Yapay zekâya korkuyla yaklaşan ama gizli gizli kullanan yöneticiler
- “AI işimizi elimizden alacak” deyip, ertesi gün ChatGPT’den e-posta yazdıran asistanlar
- Eğitim kataloğunda “Yapay Zekâ Okuryazarlığı” modülüne katılıp, sonra Teams’te “Ben teknolojiden anlamam” diyen çalışanlar
InfinityLMS’in Rolü
Biz sonra InfinityLMS’e baktık. Burada yapay zekâ yalnızca bir ek özellik değil, öğrenme deneyiminin merkezindeydi.
- Katalog içindeki AI modülleri
– Z Kuşağı’ndan yönetici seviyesine kadar herkese hitap eden modüller - AI destekli içerik üretimi
– Kurumun kültürüne göre özelleştirilen öğrenme senaryoları - ChatGPT prompt koleksiyonları
– Eğitimleri teoriden çıkarıp pratiğe döken, herkesin hemen kullanabileceği araçlar - Analitik destekli gelişim raporları
– AI, kimin ne kadar ilerlediğini ölçüyor, ama anlamlı bağlamda
Ve biz şunu düşündük:
“Aslında sorun yapay zekâ değil, onu bağlamdan kopuk kullanan insanlar.”
Anunnaki Notu
– Yapay zekâdan korkmayın; anlamadan konuşmaktan korkun.
– ChatGPT’ye soru sormak sizi “AI uzmanı” yapmaz, ama doğru eğitim ve kullanım sizi ileri taşır.
– InfinityLMS, yapay zekâyı sadece eğitim değil, stratejik dönüşüm aracı haline getirmiş durumda.
Son Söz
Eğer kurumunuz hâlâ “AI çok hızlı gelişiyor, biz biraz bekleyelim” seviyesindeyse, bizden size küçük bir galaktik tavsiye:
Bekleyenler değil, öğrenenler kazanır.
