Kesinlik Azalsın, Öğrenme Çoğalsın
Infinity eLearning CEO’su olarak görev yaptığım 30 yıla yakın süreçte gördüğüm bir şey var: Özellikle ülkemizde her konunun “tek doğru çözümü” olduğuna inanmayı seviyoruz. Bu durum öğrenme dünyasına da aynen bu şekilde yansıyor. Kurumsal öğrenme departman yöneticileriyle konuşmalarda aktardığım webinarlarda hâlâ şu soruyu duyuyorum: “Peki en doğrusu ne?”
Oysa ben, yıllar içinde kesinlikten çok diyalogla ilerlediğimde daha iyi sonuç aldığımı gördüm. Eğitim tasarımlarında, yöneticilerle iş birliğinde, hatta müşterinin aslında ne istediğini anlamaya çalışırken bile… Biraz daha soru, biraz daha merak, biraz daha esneklik.
Infinity’de tam da bu yüzden ürünlerimizi tek bir “doğru yöntem” üzerine inşa etmiyoruz; kurumun kültürüne, çalışanların gerçek davranışlarına ve sahadaki ritmine göre uyarlayan esnek, ölçeklenebilir ve modülarize bir yapı kurarız. Yeni InfinityLMS de tamamen bu anlayışı daha fazla destekleyen bir düşünce tarzıyla şekillendi: öğrenmeyi değil, öğrenenin yolculuğunu merkez almak için.
Kültür Tasarlanmaz; Yaşanır
Yıllar önce biri bana “Kültürü tasarlayacağız” dediğinde gülmemek için zor tutmuştum. Kültür dediğiniz şey, şirketin duvarındaki afişlerden değil; molalarda çalışanların birbirine nasıl baktığından anlaşılır.
Bu yüzden kurumsal öğrenme projelerinde “kültür uyumu” dediğimiz şey, aslında kültürü yeniden icat etmek değil, onu anlamaktır. Çalışanların sabah işe gelirken kafasındaki halet-i ruhiyeyi, yöneticinin verim baskısını, yeni başlayan gençlerin beklentilerini hesaba katmadan hiçbir eğitim programı çalışmaz.
Ve yeni InfinityLMS’te tam da şu yapıyı konumlandırıyoruz: Şirketin gerçek kültürünü öğrenme platformu ve eğitim tasarımlarının içine gömebilmek. Başarı dışarıdan hazır reçetelerle değil, içeride zaten var olan ritmi görünür kılmakla geliyor.
Video Oyunları Bize Ne Öğretiyor?
Ben de bir oyuncu olarak video oyunlarının heyecan ve tutkusunu eğitimlere nasıl aktarırız diye düşünürüm. Kurumsal eğitim arayüzlerine baktığınızda bazen şöyle hissedersiniz: “Bunu kim yaptı ve kullanıcılar seviyor mu?”
Oysa bir video oyununda anında öğrenirsiniz. Geri bildirim net, akış sezgisel ve ritim dengelidir.
Biz de Yeni InfinityLMS’i oluştururken bu yaklaşımı örnek aldık. Eğitim platformu, kullanıcıya düşmanlık etmemeli. Akışlar zor olmamalı. Bir görev tamamlandığında sistem “Aferin” yerine çalışanı üç menüde daha dolaştırmamalı.
Oyun dünyasından aldığımız dört temel prensip bizim için kural oldu:
- Anında ve net geri bildirim
- Gereksiz adımları hayatımızdan çıkarma
- Kullanıcıya seçim hakkı tanıma
- Öğrenme yolculuğunu seviyeler hâlinde yapılandırma
Bu prensipler bugünkü Yeni InfinityLMS deneyiminin omurgasını oluşturdu.
Şikâyet Yönetimi: Eğitim Ortamının Kaçınılmaz Gerçeği
Kurumsal eğitimlerde itiraz, homurdanma, memnuniyetsizlik… Bunların hiçbiri sürpriz değildir. Kimi katılımcı haklı bir noktaya değinir, kimi sadece eski alışkanlıkla konuşur, kimi de güne kötü başlamıştır.
Yıllar içinde gördüm ki doğru yönetilen her şikâyet, eğitimi bozmak yerine onu netleştiren bir geri bildirim kaynağına dönüşür.
Eğitmenlere önerdiğimiz üç net adım:
- Kökünü Bul: Söyleneni değil, asıl derdi anlamaya çalış.
- Çerçeveye Al: Konuyu kişiselden çıkar, sürecin içine geri koy.
- Akışı Sabitle: Enerjiyi toparla ve eğitimin odağını yeniden kur.
Infinity’de eğitim tasarımını bu yaklaşım üzerine kurarız; içerikten bağımsız olarak, kişilerin zihnindeki davranış akışını da yönetilmesi gereken bir tasarım unsuru olarak ele alırız.
O Meşhur “%70 Unutma” Efsanesi
Kurumsal eğitim dünyasında dolaşan “İnsanlar 24 saat içinde öğrendiklerinin %70’ini unutur” efsanesine yıllardır maruz kalıyorum. Uydurma bir istatistik olmasına rağmen şirket sunumlarına slayt olarak girmeyi çok seviyor.
Ama gerçek şu: Unutma kötü bir şey değil, beynin sağlıklı çalıştığının göstergesi.
Kalıcılığı sağlayan şey tekrar, uygulama, bağlamlama ve sosyal öğrenme.
Tam da bu yüzden InfinityLMS’te sadece içerik yayınlamıyoruz; pekiştirme mekanizmaları, kısa döngülü mikro görevler, topluluk alanları ve tekrar tetikleyicileri kullanıyoruz.
Sonuç: Kesinlik Yerine Merak, Reçete Yerine Yolculuk
Bugün geriye dönüp baktığımda, Infinity eLearning’in 30 yılda büyümesini sağlayan şeyin tek bir teknoloji değil; yaklaşım olduğunu görüyorum.
Kullanıcıyı merkeze alma, kültürü anlamaya çalışma, öğrenmeyi doğal akışına uygun tasarlama ve işin içine biraz da mizah katma.
Kurumlar değişiyor, çalışan beklentisi değişiyor, dijital araçlar her gün yenileniyor. Ama insanın öğrenme biçimi hâlâ aynı soruyu soruyor:
“Ben bunu nerede, nasıl ve ne zaman kullanacağım?”
Biz Infinity olarak 30 yıldır bu soruya içi dolu bir cevap üretmeye çalışıyoruz.
Sevgi ve saygılarımla.
