Neden böyle bir yazı ele aldım, çünkü kafamız tekrar karmakarışık. İstanbul’un kalbinde yaşarken kulağımızın ucunda hep şu cümle çınlar: “Büyük İstanbul depremi kapıda.”
Ama hemen ardından başka bir ses daha: “Hayır, büyük bir şey olmayacak. Fay zaten kırıldı.”
İki profesör, iki görüş, bir şehir: Ve biz.
Bu yazı; Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un “fay sönmüş olabilir” yaklaşımıyla, Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof. Dr. Naci Görür gibi uzmanların “büyük bir deprem kesinlikle olacak” uyarılarını aynı masaya oturtup birlikte düşünmeye davet ediyor.
📌 Bölüm 1: Farklı Sesler, Ortak Korku
🔸 Üşümezsoy diyor ki:
“Adalar fayı zaten kırıldı. Marmara’da 7 üzeri bir deprem olmaz. Panik yaratılıyor.”
🔸 Görür & Şengör diyor ki:
“Bu sadece fragmandı. Büyük bir Marmara depreminin gelmesi an meselesi.”
Peki biz hangisine inanacağız?
🧠 Bölüm 2: “Bilinçli Karar Verme”
Bilim bize der ki:
“Bilgiyi ezberleme, içselleştir. Duyguyla düşünmeyi dene. Öğrendiğin şeyi hayatta nereye koyacağını bil.”
Bu yüzden şu üçlü soruyu soralım:
- Bilimsel çoğunluk ne diyor?
- %80 oranında uzman Marmara’da büyük deprem bekliyor.
- Geçmiş tahminler ne kadar isabetli?
- Üşümezsoy bazı orta büyüklükte depremleri doğru öngörmüş, evet.
- Ancak bu, “büyük olmaz” demek için yeterli mi?
- Riski alabilir miyiz?
- Fay yanılmış olabilir, ama biz yanılırsak bedeli hayat olabilir.
🛠️ Bölüm 3: Panik Değil, Hazırlık
Bu tartışma bir korku filmi değil, bir hazırlık rehberidir.
Ve biz, seyirci değiliz. Katılımcıyız.
Hazırlık için 5 Adım:
🍱 1. Binan sağlamsa bile dua etme, rapor al.
🍱 2. Deprem çantası lüks değil, önceliktir.
🍱 3. Ailene senaryo oynat: “Deprem olursa ne yaparız?”
🍱 4. Toplanma alanını öğren ve git, gerçekten git.
🍱 5. Korkudan kaçma, bilgiden beslen.
✨ Bölüm 4: Son Söz — “Bilim Arasında Kalmak” Değil, “Bilimle Yürümek”
Bazen iki uzman arasında kalırsın.
Ama bu, bir çelişki değil — bilimin doğasıdır.
Bilim, tek bir doğruyu değil, olasılıkları yönetmeyi öğretir.
Ve biz de bu şehirde olasılıklarla yaşıyoruz.
O zaman gel, önlemle yaşa. Panikle değil.
İstanbul’da faylar hâlâ konuşuyor olabilir.
Ama en önemlisi: Senin hangi sesi dinleyeceğin.
Sevgilerimle.
