Giriş
Yapay zekâ (YZ) artık hayatımızın her köşesine girmiş durumda – bilimden ekonomiye, her yerde kendini gösteriyor! 2024 AI Index Raporu da bu müthiş dönüşümün röntgenini çekiyor diyebiliriz. Stanford Üniversitesi’nin İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü (HAI) ekibi, YZ dünyasının A’dan Z’ye fotoğrafını çekmiş: araştırmalardan teknik gelişmelere, ekonomik etkilerden insanların ne düşündüğüne kadar her şeyi masaya yatırmışlar.
Bu rapor sadece teknik gelişmeleri sıralamakla kalmıyor; YZ’nin etik konular, politik kararlar, bilim dünyası ve küresel yarış açısından şu an ve gelecekte nasıl bir rol oynayacağını da anlamamıza yardımcı oluyor. Akademi, iş dünyası ve devlet kurumları için bir pusula görevi gören bu detaylı rapor, yapay zekânın şu anki gücünü somut verilerle gösterirken, ileride karşımıza çıkabilecek riskleri ve fırsatları da masaya yatırıyor.
Bu yazıda, AI Index Report 2024’ün bize anlattıklarını adım adım inceleyerek, yapay zekânın bugününe farklı açılardan bakacağız.
Yayınlanan rapora aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
AI Index Report 2024’ün ana hatlarını özetleyecek olursak:
Öne Çıkan Bulgular:
- AI bazı görevlerde insanları geçti, ancak karmaşık görevlerde hala geride.
- Öncü AI araştırmalarına endüstri hâkim.
- SOTA modellerin eğitim maliyeti çok yüksek: GPT-4 için $78M, Gemini Ultra için $191M.
- ABD, öncü modellerde açık ara önde.
- LLM’lerde sorumlu AI değerlendirmeleri standart değil.
- Üretken AI yatırımları patladı: 2023’te $25.2B.
- AI, iş gücü verimliliğini ve çıktı kalitesini artırıyor.
- Bilimsel ilerleme AI ile hızlandı: AlphaDev, GNoME gibi projeler.
- ABD’de AI düzenlemeleri hızla arttı: 2023’te 25 yeni düzenleme.
- Toplumda AI farkındalığı arttı ama endişeler de yükseldi.
📊 Temel Başlıklar ve İçerikler:
1. Araştırma ve Geliştirme
- 2023’te 149 temel model yayınlandı, %66’sı açık kaynak.
- GitHub’da AI projeleri 1.8 milyona ulaştı.
- Çin, patentlerde lider (%61), ama ABD model üretiminde önde.
2. Teknik Performans
- AI, birçok benchmark’ta insanı geçti: görsel sınıflandırma, İngilizce anlama vb.
- Karmaşık akıl yürütme ve planlamada hâlâ insanın gerisinde.
- Multimodal modeller (GPT-4, Gemini) yükselişte.
- Yeni zorluk benchmark’ları (HELM, SWE-bench, MMMU) ortaya çıktı.
3. Sorumlu AI
- Standartsız değerlendirmeler, şeffaflık eksikliği.
- LLM’ler telifli içerik üretebiliyor.
- ChatGPT politik olarak taraflı olabilir.
- AI olayları artıyor (örnek: Taylor Swift deepfake’i).
4. Ekonomi
- Toplam AI yatırımı azaldı, ama generative AI yatırımı 8 kat arttı.
- ABD, $67.2B yatırım ile açık ara lider.
- AI maliyetleri düşürüp gelirleri artırıyor.
- AI iş ilanları azaldı, ama kullanımı arttı.
5. Bilim & Tıp
- GPT-4 Medprompt %90.2 doğrulukla MedQA benchmark’ını geçti.
- FDA tarafından onaylı AI cihazları artıyor.
6. Eğitim
- Lisans mezunları artıyor, yüksek lisans ve doktora sabit.
- AI PhD’lerinin %70’i endüstriye gidiyor.
- ABD/Kanada CS eğitimi daha az uluslararası hale geliyor.
7. Politika & Yönetişim
- 2023’te ABD’de 181 AI yasa tasarısı.
- AB’nin AI Act’i ve Biden’ın AI Executive Order’ı yürürlüğe girdi.
8. Çeşitlilik
- ABD/Kanada’da etnik çeşitlilik artıyor.
- Avrupa’da bilişim eğitiminde cinsiyet farkı sürüyor.
9. Toplumun Görüşü
- %66, AI’ın hayatlarını 3–5 yılda etkileyeceğini düşünüyor.
- %52 AI hakkında endişeli.
- Gençler ve yüksek gelirli bireyler AI konusunda daha iyimser.
Şimdi “Araştırma ve Geliştirme (R&D)” başlığıyla detaylarla devam ediyoruz. Bu bölümde akademi, endüstri ve açık kaynak dünyasının YZ alanındaki üretkenliği üzerine raporda verilen temel verileri analiz edeceğiz.
1. Araştırma ve Geliştirme
Yapay zekâ alanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetleri, teknolojik ilerlemenin temel taşı olmaya devam ediyor. AI Index Report 2024, 2023 yılı itibarıyla bu faaliyetlerin dinamiklerini ortaya koyan çarpıcı veriler sunuyor. Rapora göre, YZ’nin araştırma merkez üssü artık daha çok endüstri odaklı bir yapıya dönüşmüş durumda.
📌 Endüstrinin Yükselişi
2023 yılında yayımlanan öncü (frontier) yapay zekâ modellerinin %65’i endüstri tarafından üretildi. Akademinin katkısı bu alanda sınırlı kalırken (15 model), endüstri-akademi iş birliklerinin sayısı 21’e çıkarak rekor kırdı. Bu durum, yüksek performanslı modellerin geliştirilmesinde hesaplama gücü ve büyük veri ihtiyacının belirleyici olduğunu, bu kaynaklara daha fazla erişimi olan özel sektörün öncülüğü ele geçirdiğini gösteriyor.
📈 Temel Modellerde Artış ve Açıklık
2023 yılında 149 temel (foundation) model yayımlandı – bu sayı 2022’ye kıyasla iki kat artış anlamına geliyor. Özellikle dikkat çekici olan, bu modellerin %66’sının açık kaynak olmasıdır. 2021’de bu oran yalnızca %33 iken, iki yılda neredeyse iki katına çıkmış durumda. Bu, araştırmacılar ve geliştiriciler için erişilebilirliğin arttığını gösterse de, en yüksek performansa sahip modeller genellikle kapalı sistemlerde kalmayı sürdürüyor.
💰 Maliyetler Artıyor
YZ modellerinin eğitimi giderek daha pahalı hâle geliyor. Örneğin:
- GPT-4’ün eğitim maliyeti yaklaşık 78 milyon dolar,
- Gemini Ultra’ninki ise 191 milyon dolar olarak tahmin ediliyor.
Bu astronomik rakamlar, ileri düzey YZ sistemlerinin geliştirilmesinin artık yalnızca teknoloji devlerinin erişebileceği bir alan hâline geldiğini ortaya koyuyor.
🌎 Coğrafi Dağılım: ABD Öncü
Ulusal bazda bakıldığında, 2023 yılında yayımlanan öncü modellerin:
- 61’i ABD,
- 21’i AB,
- 15’i Çin kaynaklı. ABD, hem temel model üretiminde hem de endüstriyel liderlikte açık ara önde yer alıyor.
🧠 Akademik Yayınlar ve Patentler
- AI yayınları 2010’dan 2022’ye üç kat artarak 240.000’in üzerine çıktı.
- 2022’de dünya genelinde verilen YZ patentleri %62.7 artış gösterdi.
- Çin, tüm AI patentlerinin %61.1’ini tek başına oluşturuyor, ABD ise %20.9 ile ikinci sırada. Akademik yayınların %80’i hâlâ üniversiteler kaynaklı olsa da, uygulamalı model üretimi daha çok özel sektörden geliyor.
🧪 Açık Kaynak Patlaması
GitHub’daki YZ projeleri 2023’te %59.3 büyüyerek 1.8 milyona ulaştı. Projelerin yıldız (star) sayısı da 12.2 milyona çıkarak üç katına yükseldi. Açık kaynak YZ ekosistemi hiç olmadığı kadar canlı.
🔍 Yorum:
YZ araştırma-geliştirme alanında açık kaynak ve akademi hâlâ önemli aktörler olsa da, hesaplama gücü ve veriyle beslenen endüstri merkezli bir paradigma değişimi yaşanıyor. Bu, hem fırsatlar hem de eşitsizlikler açısından dikkatle izlenmesi gereken bir dönüşüm.
Şimdi “Teknik Performans” bölümüne geçiyoruz. Bu başlık altında, yapay zekâ sistemlerinin insan performansına karşı konumları, multimodalite, benchmark gelişmeleri ve genel teknik ilerleme hızını inceleyeceğiz.
2. Teknik Performans
Yapay zekânın teknik kapasitesi, artık yalnızca laboratuvar testlerini değil, toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümleri de tetikleyen bir güce ulaştı. AI Index Report 2024, YZ sistemlerinin özellikle dil, görsel işleme, mantıksal akıl yürütme ve robotik gibi alanlardaki ilerlemelerini detaylı olarak ortaya koyuyor.
🧠 İnsan Performansını Aşan Sistemler
YZ sistemleri, belirli görevlerde insan performansını geride bırakmış durumda:
- Görsel sınıflandırma (ImageNet): 2015’ten beri insanı geçiyor.
- İngilizce anlama (SuperGLUE): 2021 itibarıyla insanın üzerinde.
- Temel okuma-anlama (SQuAD) ve görsel akıl yürütme (VQA): Aşılmış durumda.
Ancak, hâlâ geride olduğu bazı alanlar da var:
- Yarışma düzeyinde matematik (MATH benchmark),
- Görsel sağduyu (Visual Commonsense Reasoning),
- Planlama ve nedensel çıkarım gibi yüksek bilişsel karmaşıklık gerektiren görevlerde insan üstünlüğü sürüyor.
🧩 Multimodal Yapay Zekâ Yükseliyor
Geleneksel YZ sistemleri, ya metin ya da görsel işlemeye odaklanıyordu. 2023’te bu sınırlar iyice bulanıklaştı:
- GPT-4, Gemini, Claude 3 gibi modeller metin, görsel ve ses verisiyle aynı anda çalışabiliyor.
- Özellikle GPT-4’ün multimodal yetenekleri, kullanıcıya daha bağlamsal ve esnek yanıtlar üretme gücü kazandırıyor.
🧪 Benchmark’lar Sertleşiyor
YZ, klasik benchmark’larda doygunluğa ulaşınca araştırmacılar daha zor testler tasarlamaya yöneldi:
- SWE-Bench (yazılım mühendisliği),
- MMMU (çok-disiplinli mantıksal akıl yürütme),
- MoCa (ahlaki muhakeme),
- AgentBench (otonom yazılım ajanları),
- HaluEval (halüsinasyon ölçümü) gibi yeni nesil değerlendirme setleri, sistemlerin sınırlarını daha net ortaya koyuyor.
📊 HELM: Daha Bütünsel Değerlendirme
Stanford’un geliştirdiği HELM (Holistic Evaluation of Language Models), farklı kullanım senaryolarında YZ modellerinin genel başarımını ölçen kapsamlı bir sistem. 2024 itibarıyla:
- GPT-4, HELM genel ortalamasında 0.96 “mean win rate” ile lider.
🤖 Robotikte LLM Dönemi
LLM’ler yalnızca metin üretmekle kalmıyor, robotik alanına da etkilerini taşımaya başladı. Yeni nesil robotik sistemler (ör. PaLM-E, RT-2):
- Görüntü ve dil girdilerini entegre edebiliyor,
- Kendi çevresini anlayıp sorular sorarak daha esnek kararlar alabiliyor.
🧬 Ajanik (Agentic) YZ’de Gelişim
Otonom ajan sistemleri, Minecraft gibi karmaşık ortamlarda yüksek başarı gösteriyor ve artık çevrim içi alışverişten araştırma yardımına kadar pek çok gerçek dünya görevini yerine getirebiliyor.
🔐 Kapalı Modeller, Açık Modelleri Geride Bırakıyor
10 ayrı benchmark’ta yapılan karşılaştırmalara göre, kapalı modeller (ör. GPT-4, Gemini) açık kaynak modellere kıyasla ortalama %24.2 daha yüksek performans gösteriyor. Bu fark, yapay zekâ politikalarında açıklık ve erişim üzerine kritik tartışmaları tetikliyor.
🔍 Yorum:
YZ sistemlerinin teknik kapasitesi birçok alanda insanı aşmış olsa da, üst düzey bilişsel görevlerde hâlâ kırılgan. Ancak multimodalite ve ajan sistemlerdeki gelişmeler, yapay zekâyı yalnızca bir yanıt motoru değil, etkileşimli bir karar verici konumuna yaklaştırıyor.
Şimdi sıradaki başlığımız olan “Sorumlu Yapay Zekâ” (Responsible AI) bölümüne geçiyoruz. Bu kısım, teknolojik ilerlemenin etik, hukuki ve toplumsal sorumluluk boyutuna odaklanıyor.
3. Sorumlu Yapay Zekâ
Yapay zekâ sistemleri yalnızca teknik başarılarıyla değil, aynı zamanda yaratabilecekleri risk ve zararlar üzerinden de değerlendirilmek zorunda. AI Index Report 2024, sorumlu YZ alanındaki ilerlemelerin oldukça sınırlı ve parçalı olduğunu vurguluyor. Farklı kurumlar, farklı standartlarla ilerliyor ve bu da sistematik değerlendirme yapmayı zorlaştırıyor.
⚖️ Standart Eksikliği: Değerlendirmede Kaos
Rapora göre:
- Önde gelen YZ geliştiricileri (OpenAI, Google, Anthropic), modellerini farklı sorumluluk kriterleriyle test ediyor.
- Ortak, standartlaştırılmış bir değerlendirme çerçevesinin olmaması, modellerin risklerinin karşılaştırılmasını neredeyse imkânsız hâle getiriyor.
Bu durum, politika yapıcılar, araştırmacılar ve kamuoyu açısından ciddi bir şeffaflık ve güvenilirlik problemi yaratıyor.
🧟 Derin Sahtecilik (Deepfake) Tehdidi
- Politik deepfake’lerin oluşturulması kolaylaştı ve tespiti zorlaştı.
- “CounterCloud” gibi deneysel projeler, bir insan gibi konuşan, içerik üreten ve yönlendiren tamamen yapay propaganda makinaları geliştirmeye başladılar.
- 2023’teki en çarpıcı örneklerden biri, Taylor Swift’in yapay zekâ ile üretilmiş müstehcen görsellerinin sosyal medyada yayılması oldu.
🔓 Yeni Nesil Güvenlik Açıkları
- Geleneksel “prompt injection” yöntemlerinin ötesine geçen, daha karmaşık saldırı senaryoları keşfedildi.
- Örneğin: Bir modele anlamsız kelimeleri sonsuza dek tekrar etmesi gibi zararsız görünen istekler bile, onu hatalı ya da toksik çıktılar üretmeye yönlendirebiliyor.
🛡️ Şirketler Endişeli ama Hazırlıksız
- Global bir anket, şirketlerin YZ kullanımında en büyük endişelerinin:
- Gizlilik,
- Veri güvenliği,
- Güvenilirlik olduğunu ortaya koydu.
- Ancak çoğu şirket, bu riskleri sadece kısmen yönetebildiğini itiraf ediyor.
📝 Telif Hakkı İhlalleri ve LLM’ler
- Araştırmalar, LLM’lerin çıktılarında bazen doğrudan:
- Gazete makaleleri,
- Film replikleri,
- Kitap bölümleri gibi korunan içerikleri yeniden üretebildiğini gösterdi.
- Bu durum, AI çıktılarına dair telif hakkı sorumluluğu konusunu yeni bir hukuki cepheye taşıyor.
🔍 Şeffaflık Sorunu
- “Foundation Model Transparency Index” adlı yeni ölçümleme çerçevesi, pek çok geliştiricinin:
- Eğitim verisi,
- Eğitim süreci,
- Model mimarisi hakkında yetersiz bilgi paylaştığını ortaya koydu.
- Bu düşük şeffaflık, hem araştırma dünyasında hem de politika geliştirmede ciddi engel oluşturuyor.
🌪️ Aşırı Riskler: Bilim mi Spekülasyon mu?
- “Algoritmik ayrımcılık” gibi kısa vadeli, somut risklerle; “insanlığı yok edecek süper zeka” gibi uzun vadeli, spekülatif riskler arasındaki denge keskinleşti.
- Akademide bile bu konuda kutuplaşma yaşanıyor: Hangi riskin bilimsel dayanağa sahip olduğu konusunda fikir birliği yok.
📈 Olay Sayıları Artıyor
- 2023’te, AI Incident Database’e bildirilen olay sayısı 123’e ulaştı. Bu, bir önceki yıla göre %32.3’lük bir artış anlamına geliyor.
- Son 10 yılda bildirilen AI kaynaklı olaylar 20 kattan fazla arttı.
🧭 Siyasi Taraflılık: ChatGPT Örneği
- 2023’te yapılan çalışmalarda, ChatGPT’nin:
- ABD’de Demokrat Parti,
- Birleşik Krallık’ta İşçi Partisi lehine eğilimli çıktılar verdiği gösterildi.
- Bu, seçim yıllarında LLM’lerin politik yönlendirme potansiyelini sorgulatan ciddi bir bulgu olarak öne çıkıyor.
🔍 Yorum:
YZ’nin yalnızca ne kadar “akıllı” olduğu değil, ne kadar “güvenli, adil ve şeffaf” olduğu da önem taşıyor. 2024 verileri gösteriyor ki, sorumlu YZ konusunda hâlâ kurumsal bir standardizasyondan uzağız. Bu durum, hem kullanıcı güvenini hem de politik düzenlemeleri daha da kritik hâle getiriyor.
Şimdi sıradaki başlığımız olan “Ekonomi” bölümüne geçiyoruz. Bu kısım, yapay zekânın yatırımlardan istihdama, şirket stratejilerinden verimlilik artışına kadar ekonomik alandaki etkilerini detaylı şekilde ele alıyor.
4. Ekonomi
Yapay zekâ yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda küresel ekonomiyi yeniden şekillendiren bir üretkenlik motorudur. AI Index Report 2024, 2023 yılına ait ekonomik göstergeleri analiz ederek YZ’nin iş dünyasındaki etkisini çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. Genel tablo; yatırımların yön değiştirdiği, verimlilik artışının somutlaştığı ama istihdamda dalgalanmanın sürdüğü bir döneme işaret ediyor.
💸 Generative AI Yatırımları Patladı
- 2023’te generative AI yatırımları %700 artışla 25.2 milyar dolara ulaştı.
- OpenAI, Anthropic, Hugging Face, Inflection gibi öncü firmalar, bu artışın başlıca aktörleri oldu.
- Bu, genel AI yatırımları düşerken sadece generatif alanda dramatik bir yükseliş yaşandığını gösteriyor.
🇺🇸 ABD Liderliğini Güçlendirdi
- ABD, 2023’te YZ alanında 67.2 milyar dolar yatırım aldı. Bu rakam:
- Çin’in yaklaşık 8.7 katı,
- Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’ın ise 14 katı.
- Çin ve AB’de yatırımlar azalırken, ABD yatırım hacmini %22.1 artırdı.
👷 AI İş İlanlarında Düşüş
- ABD’de YZ ile ilişkili iş ilanları:
- 2022’de toplam iş ilanlarının %2’sini oluştururken,
- 2023’te bu oran %1.6’ya geriledi.
- Bu düşüş, büyük AI firmalarının daha az ilan açması ve bazı teknoloji devlerinin işe alım politikalarını daraltmasıyla açıklanıyor.
📈 YZ, Verimi Artırıyor ve Maliyeti Azaltıyor
- McKinsey anketine göre:
- Katılımcıların %42’si AI sayesinde maliyetlerinin düştüğünü,
- %59’u gelirlerinin arttığını bildirdi.
- Bu, YZ’nin şirket içi verimlilik ve çıktı kalitesini ölçülebilir biçimde artırdığını doğruluyor.
- Özellikle generatif AI, düşük vasıflı çalışanlarla yüksek vasıflı çalışanlar arasındaki farkı kapatmada etkili oldu.
🚀 Yeni AI Şirketlerinde Artış
- 2023’te 1.812 yeni AI şirketi yatırım aldı. Bu, önceki yıla göre %40.6’lık artış anlamına geliyor.
- Yani toplam yatırım hacmi düşse bile girişimci sayısı ve çeşitlilik artıyor.
🏭 Endüstriyel Robotik: Çin Zirvede
- Çin, 2013’ten beri en fazla endüstriyel robot kurulumuna sahip ülke.
- 2022 itibarıyla dünya genelindeki robot kurulumlarının %52.4’ü Çin’de.
- Aynı yıl, robotların daha fazla “insanla iş birliği” odaklı biçimde kurulduğu gözlemlendi.
🤖 Hizmet Robotları ve Çeşitlilik Artıyor
- 2022’de:
- İş birliğine dayalı (collaborative) robotlar yeni kurulumların %9.9’unu oluşturdu.
- Hizmet robotları, tıp dışındaki tüm kategorilerde artış gösterdi.
- Bu da robotların sadece üretimde değil, gündelik hizmet sektörlerinde de yaygınlaştığını gösteriyor.
🏢 YZ Kullanımı Kurumlarda Artıyor
- McKinsey verilerine göre:
- 2017’de şirketlerin sadece %20’si YZ kullanıyordu.
- Bu oran 2023’te %55’e yükseldi.
- Generative AI’nin benimsenmesi özellikle hız kazandı.
🗣️ Fortune 500 Şirketleri YZ’yi Daha Çok Konuşuyor
- 2023’te AI, 394 şirketin kazanç çağrısında (earnings call) anıldı.
- Bu, neredeyse tüm Fortune 500’ün %80’i anlamına geliyor.
- En sık kullanılan terim: “generative AI” (tüm görüşmelerin %19.7’sinde yer aldı).
🔍 Yorum:
YZ’nin ekonomik etkisi çift yönlü: Bir yandan maliyetleri düşürüp verimliliği artırıyor, öte yandan iş gücü yapısında dönüşüme, bazı sektörlerde daralmaya yol açıyor. Ayrıca, yatırımların generatif yapay zekâya yoğunlaşması, bu teknolojinin iş dünyasında merkezî bir rol oynadığını net biçimde gösteriyor.
Şimdi yapay zekânın bilim ve tıp alanındaki etkilerine odaklandığımız “Bilim ve Tıp” başlığına geçiyoruz. Bu bölüm, AI’nin araştırma süreçlerine nasıl hız kattığını, sağlık teknolojilerinde ne gibi çığır açıcı gelişmelere önayak olduğunu gösteriyor.
5. Bilim ve Tıp
Yapay zekâ yalnızca teknolojik veya ekonomik alanlarda değil, aynı zamanda bilimsel keşif ve sağlık hizmetleri gibi insan yaşamını doğrudan etkileyen alanlarda da dönüşüm yaratıyor. AI Index Report 2024, AI’nin 2023 yılında bilimsel araştırmalar üzerindeki katkısını “ivmelenmiş ilerleme” olarak tanımlıyor.
🔬 AI, Bilimsel Keşfi Hızlandırıyor
2022’de başlayan bilimsel atılımlar, 2023’te daha sofistike hale geldi:
- AlphaDev: Algoritmik sıralama problemlerini daha verimli çözen yapay zekâ algoritması. Daha hızlı yazılım anlamına geliyor.
- GNoME: Malzeme bilimi alanında yeni bileşiklerin keşfi için kullanılan bir yapay zekâ sistemi. Bilim insanlarının laboratuvarda harcayacağı aylarca çalışmayı günlere indiriyor.
Bu örnekler, AI’nin sadece veri analizinde değil, keşif sürecinin bizzat kendisinde aktif rol oynadığını gösteriyor.
🧬 Tıpta Dev Adımlar
2023 yılında AI destekli sağlık çözümlerinde dikkat çeken gelişmeler oldu:
- EVEscape: Pandemi tahminleme sistemleri için geliştirildi. Viral mutasyonların ne zaman, nerede ve ne şekilde yayılabileceğini öngörebiliyor.
- AlphaMissense: Genetik mutasyonların “zararlı mı, zararsız mı” olduğunu sınıflandırabilen bir model. Özellikle nadir hastalıkların tanısında çığır açıcı potansiyele sahip.
🧠 Tıbbi Bilgili LLM’ler: GPT-4 Medprompt
- GPT-4’ün sağlık uygulamalarına özel optimize edilmiş versiyonu olan GPT-4 Medprompt, 2023 yılında MedQA benchmark’ında %90.2 doğruluk oranına ulaştı.
- Bu, 2022’deki en yüksek skora göre %22.6’lık bir sıçrama demek.
- 2019’dan bu yana AI’nin klinik bilgi testlerindeki performansı neredeyse üç katına çıktı.
💉 FDA Onaylı AI Cihazlarında Artış
- 2022 yılında, 139 adet AI destekli tıbbi cihaz FDA tarafından onaylandı.
- Bu, önceki yıla göre %12.1 artış demek.
- 2012’den bu yana onaylanan AI medikal cihaz sayısı 45 kat artış gösterdi.
Görünen o ki yapay zekâ, sağlık sistemlerinde artık yalnızca karar destek değil, aktif teşhis ve analiz aracı olarak konumlanıyor.
🔍 Yorum:
Bilimsel üretkenlik ve tıbbi doğruluk, AI destekli sistemlerle yeni bir boyuta taşındı. Bu gelişmeler, daha hızlı keşif, erken tanı, ve kişiselleştirilmiş tıp gibi alanlarda büyük potansiyel vadediyor. Ancak bu sistemlerin güvenliği, şeffaflığı ve etik kullanımı da en az teknik yeterlilik kadar önemli bir gündem haline geliyor.
Şimdi sıradaki başlık olan “Eğitim” bölümüne geçiyoruz. Bu kısımda, yapay zekânın eğitim sistemleri üzerindeki etkisi, bilgisayar bilimleri (CS) mezun profili, akademi-endüstri arasındaki insan kaynağı geçişi ve YZ odaklı programların küresel yaygınlaşması ele alınıyor.
6. Eğitim
Yapay zekâ yalnızca eğitim içeriklerini değil, aynı zamanda eğitimin üreticilerini ve dağıtım mekanizmalarını da dönüştürüyor. AI Index Report 2024, özellikle bilgisayar bilimleri (CS) alanındaki öğrenci dağılımları, akademik eğilimler ve sektörel geçişler üzerine kapsamlı veriler sunuyor.
🎓 Lisans Mezunları Artıyor, Yüksek Lisans ve Doktora Yatay Seyrediyor
- ABD ve Kanada’da CS lisans mezunlarının sayısı istikrarlı biçimde artmaya devam ediyor.
- Ancak:
- Yüksek lisans (MS) ve
- Doktora (PhD) seviyelerinde mezun sayıları 2018’den bu yana durağan hatta hafif düşüş eğiliminde.
Bu durum, iş gücü piyasasında kısa vadeli uzmanlaşmaya verilen önemin arttığını gösteriyor olabilir.
🧠 AI Doktoraları Endüstriye Akıyor
- 2011’de:
- AI doktoralarının %41.6’sı akademiye,
- %40.9’u endüstriye gidiyordu.
- 2022’de bu oran dramatik biçimde değişti:
- %70.7’si doğrudan özel sektöre,
- Yalnızca %20’si akademiye geçti.
- 1 yıl içinde bile endüstriye geçiş oranı 5.3 puan arttı.
Bu tablo, akademik kurumların araştırmacı yetiştirmede başarılı olsalar da onları elde tutmakta zorlandığını gösteriyor.
🔁 Endüstriden Akademiye Geçiş Azalıyor
- 2019’da ABD ve Kanada’daki yeni CS fakültelerinin %13’ü endüstriden geliyordu.
- 2021’de bu oran %11’e,
- 2022’de ise %7’ye düştü.
- Bu, endüstriden akademiye dönen yüksek nitelikli uzmanların her geçen yıl azaldığını gösteriyor.
🌍 Uluslararası Öğrencilerde Düşüş
- ABD ve Kanada’da CS alanında:
- Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde uluslararası mezun oranı 2022’de 2021’e göre düştü.
- En keskin düşüş, yüksek lisans düzeyinde yaşandı.
Bu düşüş, pandemi sonrası vizeler, jeopolitik gerginlikler ya da yerel öğrencilere verilen öncelik gibi faktörlerle ilişkili olabilir.
🧑🏫 Lise Düzeyinde CS Dersi Erişimi Artıyor ama Eşitsizlik Sürüyor
- 2022’de ABD’de 201.000 öğrenci AP Bilgisayar Bilimi sınavına girdi.
- Bu sayı 2007’ye göre 10 kat artış anlamına geliyor.
- Ancak:
- Daha büyük ve banliyödeki okullarda bu derslere erişim daha yüksek.
- Küçük veya kırsal okullarda hâlâ erişim sıkıntısı yaşanıyor.
🎓 AI Odaklı Programlar Küresel Ölçekte Artıyor
- İngilizce dilinde verilen AI temalı lisansüstü program sayısı 2017’den bu yana üç katına çıktı.
- Üniversiteler, yapay zekâ mühendisliği, veri bilimi, etik AI gibi alanlarda yeni bölümler açıyor.
- Bu artış sadece ABD ve Avrupa’da değil, Asya ve Orta Doğu’daki üniversitelerde de gözleniyor.
🇬🇧🇩🇪 Avrupa’da Mezun Üretiminde İngiltere ve Almanya Önde
- Avrupa’da en fazla bilişim ve bilgi teknolojileri mezunu veren ülkeler:
- Lisans ve doktora düzeyinde: Finlandiya kişi başı lider,
- Yüksek lisans düzeyinde: İrlanda kişi başı önde.
🔍 Yorum:
Yapay zekâ eğitimi hızla gelişiyor, ancak endüstriyel cazibe, akademik devamlılıkta kırılmalara yol açıyor. Akademi, yetiştirdiği uzmanları elinde tutamıyor; öğrenciler ise kısa vadeli beceri odaklı yönelimlerle hızla iş gücüne katılıyor. Aynı zamanda eşitsiz erişim, uluslararası mobilite zorlukları ve cinsiyet/etnik temsiliyet gibi sorunlar da sürüyor.
Şimdi yapay zekâ alanındaki yasal düzenlemeleri, politika belgelerini ve yönetişim mekanizmalarını ele alan “Politika ve Yönetişim” başlığına geçiyoruz. Bu bölüm, devletlerin YZ’yi nasıl şekillendirmeye çalıştığını, yasal müdahalelerin hızını ve çeşitliliğini ortaya koyuyor.
7. Politika ve Yönetişim
Yapay zekâ, yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda siyasal ve hukuki bir mesele hâline geldi. Devletler artık bu alanı yalnızca teşvik değil, aynı zamanda düzenleme ve denetim gerekliliğiyle de ele alıyor. AI Index Report 2024, 2023 yılını YZ politikaları açısından bir “dönüm noktası” olarak tanımlıyor.
🏛️ ABD’de Yapay Zekâ Düzenlemeleri Patladı
- 2016’da ABD’de yalnızca 1 adet AI ile ilgili yasal düzenleme vardı.
- 2023’te bu sayı 25’e çıktı.
- Sadece 2023’teki artış oranı %56.3 oldu.
- Bu düzenlemeler, çok sayıda farklı devlet kurumunu içeriyor:
- Ulaştırma Bakanlığı,
- Enerji Bakanlığı,
- OSHA (İş Sağlığı ve Güvenliği), gibi daha önce AI ile ilişkili olmayan kurumlar da sürece dâhil oldu.
📜 AB ve ABD’den Tarihi Politik Belgeler
- Avrupa Birliği, AI Act üzerinde anlaşmaya vardı. Bu yasa:
- Risk bazlı yaklaşım benimsiyor,
- Kullanım alanlarını risk düzeyine göre sınıflandırıyor (düşük, orta, yüksek, yasak).
- 2024’te yürürlüğe girecek.
- ABD Başkanı Joe Biden, tarihteki en kapsamlı AI kararname olan “Executive Order on AI” belgesini imzaladı.
- Veri erişimi, model güvenliği, etik kullanımı gibi alanlara odaklanıyor.
- Üniversitelere ve küçük aktörlere yönelik Ulusal AI Araştırma Kaynağı (NAIRR) önerisi dikkat çekici.
🧠 ABD Kongresi AI ile Meşgul
- 2022’de ABD Kongresi’nde 88 AI ile ilgili yasa teklifi sunulmuşken,
- 2023’te bu sayı 181’e yükseldi.
- Bu, AI’nin artık partiler üstü bir mesele hâline geldiğini gösteriyor.
🌍 Dünya Genelinde Yasama Organları AI’yi Konuşuyor
- 2022’de 1.247 olan AI’nin yasama metinlerinde anılma sayısı, 2023’te 2.175’e yükseldi.
- AI, 49 ülkede yasal metinlerde yer aldı.
- Tüm kıtalardan en az bir ülke AI’yi yasama düzeyinde tartıştı. Bu durum, AI’nin küresel ölçekte bir politika gündemi hâline geldiğini gösteriyor.
📈 Düzenleyici Kurum Sayısı Artıyor
- 2022’de ABD’de AI hakkında düzenleme yayınlayan kurum sayısı 17,
- 2023’te bu sayı 21’e çıktı.
- Artık sadece teknoloji odaklı ajanslar değil, daha geniş regülasyon ağı devrede.
🔍 Yorum:
2023, yapay zekânın yalnızca geliştirildiği değil, düzenlenmeye çalışıldığı bir yıl oldu. Artık devletler, yalnızca teşvik eden değil, şekillendiren ve sınırlayan aktörler olarak sahnede. Ancak bu çabalar hâlâ farklılık gösteriyor, uyumlu bir küresel çerçeve oluşmuş değil. Bu da özellikle çok uluslu şirketler için karmaşık bir hukuk manzarası oluşturuyor.
8. Çeşitlilik
Yapay zekâ sistemlerinin adil, kapsayıcı ve güvenilir olabilmesi için yalnızca nasıl çalıştıkları değil, kimler tarafından geliştirildikleri de önemlidir. AI Index Report 2024, YZ alanındaki demografik çeşitliliğe dair güncel veriler sunarak hâlen var olan eşitsizlikleri görünür kılıyor.
👩🏽🎓 ABD ve Kanada’da Etnik Temsil Genişliyor
- Bilgisayar bilimleri alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde:
- Beyaz öğrenciler hâlâ çoğunlukta, ancak diğer grupların temsili artıyor.
- 2011–2022 arasında:
- Asyalı lisans mezun oranı %19.8 artış gösterdi.
- Hispanik öğrencilerde %5.2, Siyahi öğrencilerde de belirgin artış kaydedildi.
Bu gelişmeler umut verici olsa da, üst düzey pozisyonlara yansıması konusunda hâlâ iyileştirme ihtiyacı var.
👩🔬 Avrupa’da Cinsiyet Eşitsizliği Devam Ediyor
- Avrupa genelinde bilişim, bilgisayar mühendisliği ve IT mezunlarında:
- Tüm düzeylerde (lisans, yüksek lisans, doktora), erkek mezunlar ezici çoğunlukta.
- Son 10 yılda kadın temsiliyeti artsa da, bu artış oldukça yavaş.
Bu tablo, Avrupa’nın teknik alanlardaki cinsiyet eşitsizliği sorununu kalıcı şekilde çözemediğini gösteriyor.
👧🏽 ABD’de K–12 Düzeyinde Eşitlik Artıyor
- AP CS sınavlarına katılan kız öğrenci oranı:
- 2007’de %16.8 → 2022’de %30.5 oldu.
- Benzer şekilde, Asyalı, Siyahi ve Latin kökenli öğrencilerin katılımı da yıldan yıla artıyor.
- Ancak hâlâ coğrafi ve sosyoekonomik ayrımlar bu eşitliği sınırlıyor.
Bu durum, erken yaşta fırsat eşitliği sağlayan girişimlerin etkili olduğunu, ancak daha yapısal çözümlere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
🔍 Yorum:
YZ sistemlerinin çeşitlilikten uzak ortamlarda geliştirilmesi, hem ürünlerdeki önyargı riskini artırıyor hem de teknoloji sektöründe eşitsiz güç dağılımına yol açıyor. Veriler, bazı alanlarda ilerleme kaydedildiğini gösterse de, özellikle cinsiyet eşitliği ve liderlik düzeyinde temsiliyet konularında hâlâ ciddi boşluklar mevcut.
Şimdi makalemizin son bölümüne geldik: Kamuoyu Görüşü. Bu kısımda, yapay zekâya karşı küresel düzeyde şekillenen algılar, beklentiler, korkular ve kullanım davranışlarını birlikte inceleyeceğiz. AI’nin teknik başarısından çok, toplumsal kabulü burada öne çıkıyor.
9. Kamuoyu Görüşü
Yapay zekânın toplum üzerindeki etkisi, yalnızca ürettiği çıktılarla değil, insanların onu nasıl algıladığı ile de şekilleniyor. AI Index Report 2024, kamuoyunun YZ’ye dair bilgi düzeyi, duygusal tepkileri ve beklentileri üzerine yapılan küresel anket sonuçlarını analiz ediyor. Sonuçlar, farkındalığın arttığını ama endişelerin de büyüdüğünü gösteriyor.
📊 Daha Fazla İnsan YZ’nin Etkisini Hissedeceğini Düşünüyor
- Ipsos anketine göre:
- 2022’de, “YZ hayatımı önümüzdeki 3–5 yıl içinde önemli ölçüde etkileyecek” diyenlerin oranı %60’tı.
- 2023’te bu oran %66’ya çıktı.
Bu artış, YZ’nin artık soyut değil, günlük yaşamın bir parçası hâline geldiğini gösteriyor.
😰 Endişeler Artıyor
- Yine Ipsos verilerine göre, 2023’te:
- Dünya genelinde insanların %52’si yapay zekâ ürün ve hizmetlerine karşı endişeli olduğunu belirtti.
- Bu oran 2022’de %39 civarındaydı.
- Pew araştırmasına göre, ABD’de “endişeliyim” diyenlerin oranı %37’den %52’ye çıktı.
Toplum, YZ’yi güçlü ama kontrolsüz ve potansiyel olarak tehlikeli bir teknoloji olarak algılamaya başlıyor.
🌍 Batı Ülkelerinde Algı Olumsuz ama Yumuşuyor
- 2022’de:
- ABD, Kanada, Almanya, Hollanda, Belçika, Avustralya gibi ülkeler YZ’ye dair en olumsuz görüşe sahipti.
- Ancak 2023’te bu ülkelerde de YZ’nin faydalarına dair farkındalık artmaya başladı.
- En dramatik pozitif dönüşüm Hollanda’da görüldü.
💼 Ekonomik Etkiler Konusunda Karamsarlık
- Ipsos verileri:
- Yalnızca %37, YZ’nin kendi işini iyileştireceğini düşünüyor.
- %34, ekonomiyi güçlendireceğine inanıyor.
- %32, istihdamı artıracağını düşünüyor.
Bu bulgular, YZ’nin özellikle iş gücü piyasasında bir tehdit olarak algılandığını gösteriyor.
👥 Demografik Farklılıklar Dikkat Çekiyor
- Z kuşağı, yapay zekâya en olumlu bakan grup:
- Örneğin, %59’u, AI’nin eğlence sektörünü olumlu etkilediğini düşünüyor (Baby Boomers’da bu oran %40).
- Yüksek gelirli ve yüksek eğitimli bireyler, AI’nin:
- Sağlık, ekonomi ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerine daha olumlu bakıyor.
Bu durum, AI’ye dair algıların yaş, eğitim ve sosyoekonomik durumla yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.
🗣️ ChatGPT Herkesin Aklında
- Toronto Üniversitesi’nin uluslararası anketine göre:
- Katılımcıların %63’ü ChatGPT’yi duyduğunu,
- Bu grubun yarısı her hafta en az bir kez kullandığını belirtti.
Bu, LLM tabanlı sistemlerin sadece teknik değil, kültürel bir fenomen hâline geldiğinin kanıtı.
🔍 Yorum:
Kamuoyu YZ’ye karşı daha bilinçli, ancak daha temkinli. İnsanlar bu teknolojinin faydalarını fark ediyor ama denetimsizlik ve iş güvencesi gibi konular kaygı yaratıyor. Toplumsal kabul için yalnızca teknik başarı değil, aynı zamanda şeffaflık, etik yaklaşım ve sosyal sorumluluk da kritik.
Sonuç
AI Index Report 2024, yapay zekânın yalnızca teknik bir devrim değil, aynı zamanda bilimsel, ekonomik, hukuki ve toplumsal bir dönüşüm gücü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Model başarımları ve multimodalite gibi gelişmelerle AI artık yalnızca “ne yaptığıyla” değil, “nerede, nasıl, kimler tarafından ve kimleri etkileyerek” çalıştığıyla da gündemde.
Raporun ortaya koyduğu veriler, yapay zekânın sunduğu fırsatların yanında belirsizlikler ve riskler de barındırdığını açıkça ortaya koyuyor. Endüstri liderliğiyle büyüyen güç farkları, sorumlu AI çerçevesinde standart eksikliği, kamuoyundaki endişe dalgası ve akademiden özel sektöre kayan insan kaynağı gibi gelişmeler, daha dengeli ve insan merkezli bir AI ekosistemi ihtiyacını hatırlatıyor.
Bu kapsamda yapılması gerekenler de net: Erişilebilirlik, şeffaflık, etik ilkeler ve çeşitlilik, teknolojik ilerlemenin yalnızca sonucu değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğinin koşulu olmalıdır.
AI’nin geleceği yalnızca ne kadar “ileri” gittiğimizle değil, nasıl ve kiminle ilerlediğimizle de şekillenecektir.
